MEVLA ALİ - ALİCAN GÖREL
İmân Ali, irfân Ali
Ruhlardaki tûfan Ali
Âlemlere hikmet, ilim
Veren nâtık Kur'ân Ali
Aynullahtır, yedullahtır
Kur'ân'daki hablullatır
Onu tanıyanlar ancak
Bir Resûl, bir de Allah'tır
Hakk'ın dili Hakk'ın eli
Esedullah Mevlâ Ali
Onun eli, dili ile
Kırıldı kafirin beli
Ey urvet-ul vuskâ Ali
Ey şâfi-i ukbâ Ali
Mahşer günü sahip livâ
Mevla Ali Mevla Ali
Sensin hedef, sensin şeref
Hakikat besleyen sedef
Seni tanımadı alem
Eder ilelebed esef
Kur'ân'ın lisânı Ali
Sırların beyânı Ali
Zehrâ'ya eş ancak odur
Peygamber'in canı Ali
Amellere mizân Ali
Hak bâtıla furkân Ali
Mu'minler sahifesinin
Başındaki ünvân Ali
Ey sâkiy-i Kevser Ali
Ey şâfi-i mahşer Ali
Hem dünya hem de ukbâda
Âlemlere server Ali
Zâlimlere feryad Ali
Mazlûmlara imdad Ali
Hak'tan gayri her kayıttan
Bağlılıktan azâd Ali
Emir-ül mü'minîn Ali
İmâm-ül muttakîn Ali
Hem mu'min, hem imân Ali
Hem dindâr hem de din Ali
"Lâ fetâ" mülküne sultân
"Hel etâ" tacına şâyân
Hakkın en büyük âyeti
Odur gerçeklere burhân
Ali deniz, damlayız biz
Ali güneş biz zerreyiz
Ali lütuf gözü ile
Baksa damla olur deniz
Ali sâdık, Ali âşık
Ali gerçeklere nâtık
Velâyete, imâmete
Ali ancak, Ali lâyık
Fâtıma'nın eşi Ali
Ahmed'in kardeşi Ali
Velâyet semâlarının
Sönmeyen güneşi Ali
Ali'dir ruhlar tabîbi
Ali aşıklar habîbi
Ali'den pay almayanın
Cennetten olmaz nasîbi
Ali meydanlar aslanı
Ali dillerin destânı
Hayranıdır onun âlem
Hem dostları hem düşmanı
Aşıkların cem'ine yâr
Gönül diyârına bahâr
Her zerre bağrını yarsan
Ali'den bir nişâne var
Ancak Ali'ye inâyet
Oldu Hak'tan bu saâdet
Hakk'ın evinde velâdet
Hakk'ın evinde şehâdet
Ali kâinâtın tâcı
Ali insanlık mirâcı
Hem dünya hem de ukbâda
Herkes Ali'nin muhtacı
Dünya bir gün sona erir
İnsanlar mahşere gelir
İşte o gün bütün dünya
Ali'nin kadrini bilir
Ali, Ali, Mevlâ Ali
Canlar sana fedâ Ali
Gelmişiz kapına Mevlâ
Hâcetleri eyle revâ