Azeri bir şair, İslam İnkılabı rehberi İmam Ali Hamaney'in huzurunda Hazreti Fatımat'üz-Zehra (s.a) hakkında yazdığı şiiri okuyor.
İtr-i Beheştiden yaradıptır Hüda sizi,
Subhun nesimine eyleyip pişva sizi.
Bir baktı mihribanlık ile Zât-ı Hakk,
Sonra, halk eyledi Resul-i Hüdâ'ya ana sizi.
Cennât ile muhakkar evin eylemez evez,
Eğer görse öz evinde Şah-ı La Feta sizi.
Hanım, siz Rabbena diyende zaman-ı Kunutide,
Eylerdi lahza lahza temâşa, Hüdâ sizi.
Sarullahı döküpsen Hüseyn'in damarına,
Alem tanır muallim-i Kerb-u Bela sizi.
Ey asitan-ı pâkini Hızır u Halil öpen,
Her gün Hüseyn'inin elini Cebrail öpen!
Siz istesez ceset de döner, can olar,
Hanım, ne can-ı hoşk, cilve-i canân olar.
Hanım, bir asitanedir bu cihanda sizin kapı,
Kim öpse bu kapının eşiğini, Selman olar.
Hanım, el-ân Ulu'l-Azm enbiya, cennette,
Oğlun Hüseyin'e dest be dâman olar.
Hanım, eğer, çador şebin esse bir nefes,
Ateş yine Halil'e gülistan olar.
Hanım, bulsa cihanda cezbe-i tesbihin, intişar,
Hatta Yahudiler bile Müslüman olar.
Hanım, her kim ki senin münkerindi, Beheşte cevazı yok,
Hatta onun cenazesinin de namazı yok.